9 Temmuz 2014 Çarşamba

Zevk değişim-dönüşüm

Evde tadilat bitti. Çok becerikli, zevkli, hızlı  bir ustaya denk geldim. İnanılmaz...
"Ya abla çok güzel oldu ama ya" diye telefon açıp beni işten evi görmem için çağırdı.
Ne istediğimi anlattım, anladı, daha güzelini yaptı, çok makul bir fiyata...

Şimdi koltuk, yatak, dolap zamanı..

Zevklerim o kadar değişmiş ki..

Gri ye bayılıyorum şu an...Fazla renk istemiyorum. sakin olsun herşey. Yormasın. Fazla eşya olmasın. Sehpa üstünde örtü olmasın, perdeler amacına hizmet etsin, çamaşır makinası tek programlı olsun, mutfakta küçük beyaz eşya bir tek kettle olsun, halı olmasın, misafire de kendimize de kullanacağımız tek bir yemek takımı olsun, çiçek belki bir tane olsun, ... Evi sadeleştiriyorum.

Ve tek başına karar vermek ne büyük zevkmiş, paran yettiğince, içine sindikçe, oğluna sordukça...

25 yıl sonra en mutsuz anımda karşıma çıkan Pinokyo bisikletimi duvara asmak için zımbırtıdan alacaktım ki , ufak bir bisiklet parasına, aparat almak ahmakça geldi. Babam Sağolsun , "ben hallederim" dedi.
Görmekten sürekli mutluluk duyduğum bisikletimi  duvara astık.


Evim şahane!

37 yorum:

  1. bisiklet süper olmuş:) güle güle otur...

    YanıtlaSil
  2. güle güle oturman dileği ile, o evde hep mutlu günler geçir..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. en hakiki adsız9 Temmuz 2014 02:10

      Aaaa olmadı şimdi. Kocasız ev mi olurmuş ayol demeni bekliyodum ben. (umarım doğru adsızdır :))

      Sil
  3. sana ve oğluna ait ev ve hayat... ne güzel mutlulukla oturun.

    YanıtlaSil
  4. Allah içinize sindirsin. Güle güle oturun.

    YanıtlaSil
  5. Tertemiz evine kimin, nerde kullandığı belli olmayan o pis bisiklet yakışıyor mu? Biraz gerçekçi ol, anı yaşa, geçmiş geçmişte kalmış, artık çocuk değilsin. O bisiklete gereksiz anlam yüklüyorsun, sadece bir metal parçası, bunu unutma. Eğer mutlu hissetmek istiyorsan oğlunun bisiklet sürerken ne kadar eğlendiğini izleyebilirsin.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bisiklet gerçekten iyi olmuş, etrafa süslü püslü, dokundukça kırılan bozulan bir sürü gereksiz kalabalıktan çok bizi mutlu eden parçaları koymak daha mantıklı.. Bu da bekarlığın armağanı..

      Sil
    2. en hakiki adsız9 Temmuz 2014 22:52

      heh doğru adsızı buldum. :) açık açık söyle "kocan yok diye duvara nasıl bisiklet asarsın" diye. sen o mantığı da kurmuşsundur şimdi ahah. sen de vajina etrafındaki bir et parçasısın bunu unutma koca delisi.

      Sil
    3. Kocayla bisiklet arasında nasıl bağlantı kurdun pes doğrusu..

      Kullanırken işimi kolaylaştırması ya da keyif vermesi dışında işe yaramayan araç-gereçler benim mutluluğumu sağlamıyor, gereksiz eşya yığıntısı.. Sonuç (eşya, para, pul) odaklı değil süreç odaklıyım.. Sürmek için bir bisiklet almasına karşı fikrim farklı olacaktı..

      Sil
    4. en hakiki adsız10 Temmuz 2014 03:50

      karşındaki insanın zevkinin bu yönde olabileceği konusu hiç aklına gelmiyor bakıyorum. sözde çok yönlü düşündüğünü iddia ediyordun. ev onun bisiklet onun, dilerse altın kaplatır lamba diye tavana asar sanane.

      Sil
    5. burda comment kısmı yorum yapalım diye var en hakiki adsız.. aynı düşüncelere sahip olmak zorunda değilim.. kaldı ki görsel bir zevk değil sözkonusu olan, eski mutlu hatıraları canlı tutarak kendini mutlu etme çabası.. belki de çocukluğunda bisikletin ona ifada ettiği özgürlüğü, boşandığında yeniden yaşamak istiyor ve bu yüzden orda asılı duruyordur..

      Sil
    6. en hakiki adsız10 Temmuz 2014 05:33

      burdaki "comment kısmı" sen "abuse et" diye yok adsız. ne meraklısın saçma sapan çıkarımlar yapmaya. canı istemiş asmış, özgürlüktür çocukluktur bunlar kötü şeyler olmadığı halde bunun için bir şeyi duvara asılmasına karşı çıkacak kadar dar görüşlüsün bunu anlamıyorsun. bu kadar naif bir şeye bile karşı çıkacak kadar acayip bir kişiliksin. "ne saçma" diye düşünsen bile karşındaki insanın bundan mutlu olduğunu gördüğün halde hiçbir mantığa dayanmayan negatif yorum yapıyorsun. aynı düşüncelere sahip olmamak sırf zıtlık olsun diye karşındakini sıkacak yorrum yapmak demek değildir.

      Sil
    7. "ben" dilini öğrenmen lazım, Allah (hala varsa) kocana sabır versin.

      yine beni kısa zamanda çözmüşsün, benim hakkımda sıraladıkların:
      -blogu kötü amaçlı kullanıyorum
      -saçma sapan çıkarımlar yapmaya meraklıyım
      -dar görüşlüyüm
      -acayip bir kişiliğim
      -hiçbir mantığa dayanmaya yorumlar yapıyorum
      -karşı tarafı sıkıyorum

      Karşı çıkabilmem için fikrimin alınması ya da ya da alınmadan yapılıyor olması gerekmez mi? burda sadece yorum yapıyoruz..

      Sil
    8. en hakiki adsız10 Temmuz 2014 06:33

      al o hayatının tek manası kocanı münasip yerinde taşı adsız. biz senin kadar erkek delisi olmadığımız için her fırsatta koca getirmiyoruz gündeme. çok istiyosun al öyle yap.

      sen yukarda blog sahibine;

      - temizlikten anlamayan (12 yılını evli geçirmiş bir bayan)
      - evine bilmediği pis şeyler sokan (bahçede güzelce yıkamadığını nerden biliyorsun)
      - gerçekçi olmayan
      - anı yaşayamayan
      - çocuk gibi düşünen
      - eşyalara gereksiz anlam yükleyen
      - oğlunun eğlencesini düşünemeyecek kadar aciz olduğuna dair şahane tespitler yapabiliyorsun. sen ona fikrini soruyor musun? hayır. şimdiye kadarki bütün yorumların da böyle suçlayıcıydı. hep kocasının dilinden anlamayan anlayışsız kadın profili çizdin. sonra da fikir alınsın diyorsun sonsuz çelişiyorsun kendinle.

      bana ise kocamla geçinemeyen kadın profilini uygun görmüşsün. ikimizi de gerçek hayatta zerre tanımadığın halde, yazılanların bunlarla zerre alakası olmadığı halde.

      ben sana burada yaptıklarınla alakalı yorum yaparken sen bize belaltı vuruyorsun.

      benim kocamla ilişkim hakkında ne biliyorsun adsız? senin gibi düşündüğünden çok eminsin ama hiç emin olma. öyle olsa bu dünyada tek bir evlilik ayakta kalmazdı.

      senin düşündüğün gibi düşünmüyor tüm erkekler, kendini onların yılmaz savunucusu olarak görmekten vazgeç. senin savunmana ihtiyaçları yok onların. kocam varsa sabır versinmiş, ne kadar aşağılık bir laf bu. canın yandı ki karşındakinin canını yakmaya çalışıyorsun. beter ol adsız. senin gibi kocası karakterli kadınlar ancak böyle sanal ortamlarda kendilerine mutluluk ararlar, o da başka kadınları aşağılamaya çalışarak. zavallısın.

      bu da benim yorumum nerene dayarsan daya.

      Sil
    9. koca kelimesini kimin daha çok kullandığını sayman yeterli..

      tam bir ağzı bozuk cahil mahalle karısı gibi davranıyorsun..
      çevrendekiler adına üzülüyorum ama bu da kendi seçimin, diyecek başka bir şeyim yok..

      Sil
    10. Adsız: "Eğer mutlu hissetmek istiyorsan oğlunun bisiklet sürerken ne kadar eğlendiğini izleyebilirsin."
      Kimin ne ile nasıl mutlu olacağına siz mi karar veriyorsunuz? İnsanlar istediği şeyden keyif alabilir, mutlu bir çocukluk geçirmişse anılarını mı silsin? Bu şuanda hayatından keyif almadığını göstermez ki? Veya çocuğunu bisiklete binerken keyif almadığını da göstermez. Ama kimse kimseye hangi eylemden ne kadar mutlu olacağının hesabını vermek zorunda değil.

      Sil
    11. en hakiki adsız11 Temmuz 2014 05:07

      "kocan" kelimesini en çok kimin kullandığına bakman lazım adsız, kocaya değil.

      senin gibi ağız bozmadan hakaret etmeyi öğrenemedim daha cahilliğime ver.

      Sil
    12. en hakiki adsız11 Temmuz 2014 05:24

      ha şu da var. orda da dediğim gibi, burada sen sadece burada yazdıklarınla eleştirilirken, sen beni zerre kadar tanımadığın halde hala daha benim gerçek hayattaki ilişkilerime utanmadan laf atıyorsun. çünkü başka argümanın yok, çünkü çapsızsın.

      Sil
  6. adsız tek mutluluk kaynağın koca sanırım....senden birsürü var yalnız değilsin.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mutluluk kaynağım benim, benden başka yok çünkü..

      Sil
  7. Allah daim etsin gerçekten içten söylüyorum hayat felsefem, herkes iyi ve mutlu olsun...Üzgün birini gördüğümde mutsuz veya çıkmazda herkese elimden geldiğince, birşeyler vermeye yada katmaya çalışırım benimde mutluluk kaynağım bu..

    YanıtlaSil
  8. Nadir bulunan iyi bir ustaya denk gelmene ve evinin istediğin gibi olmasına çok sevindim canım :* Keyifle oturun :)

    YanıtlaSil
  9. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  10. Çoğu zaman sadece olsun diye beğenip aldıklarımız ve anlam yükleyerek sahip olduklarımız arasında derin bir uçurum vardır.Biri mutsuzluklarımızı kamufle eder diğeri mutlu bir ruhun aynasıdır. Yazında güneşi yansıtan parıl parıl parlayan bir ayna gördüm :D Umarım o ayna hep hayatının ortasında aynı ışıltıyla durur ve o aynaya bakıp da yanlış görüyorsun diyenlerin cehenneme kadar yolu olsun :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ve umarım o bisiklet o duvarda hep durur,seni mutsuz edenlerle geçen ve mutluluktan ölecekmiş gibi olduğun anların arasındaki farkı her baktığında görmeye devam edersin. ve bunu referans alarak adımlarını daha çok mutluluk için atarsın .

      Seni anlayabiliyorum.

      Evim ıvırzıvırlarla dolu... Beni mutlu eden herşeyi biriktiririm. Titanic filminin bileti,ortaokulda aşk şiirleri yazan çocuğun verdiğidefter sayfası ve eşimle internetten tanıştıktan aylar sonra ilk telefon konuşmamızın ardından gece gündüz mesajlaşıp kabarık gelen faturamı bile saklıyorum. Daha yüzlercesi. Aaaa burada da bu varmış deyip dalıyorum eskiye ve vay be nereden nereye deyip gülümsüyorum. Sadeleştirmeyi insanlardan yana yaptım. Hayatımda hiç gereksiz insan yok. varsa da yerini biliyor.

      Sil
    2. Bazı vatandaşlar yukarıdaki gibi silinmiş yorumlarımı görüp; SENİN terbiyesizce bulup sildiğini düşünüyor ama bebek yüzünden arada derede yazdığımdan hatalar olabiliyor ve düzeltip yeniden yayınlıyorum,haliyle eskisini de siliyorum. Bu yorumların aynısıydı onlarda YANİİİİ :D

      Sil
    3. ne güzel yazmışsın...teşekkürler..
      yok şu ana kadar herhangi bir yorum silmedim...kesin bilgi..

      Sil
  11. yazılarınızı takip ediyorum kocası şehir dışında çalışan 2 çocuklu bir bekar anne olarak. mutlu olduğunuzu okuyunca çok mutlu oldum. mutluluğunuzun hiç bozulmaması dileğiyle

    YanıtlaSil