17 Temmuz 2014 Perşembe

Anahtarlık

Boşanma/boşanamama , oğlanı ex'e vermek zorunda olmanın başlangıcıydı. Bazen carcarcar konuşup bazen de sokaklarda amaçsızca, plansızca tek başıma,günlerce gezesim vardı. Vapur'a binmek iyi gelir ya herkese, binmiştim ama beşiktaş'a değildi bu sefer..Eminönü..Aylak aylak yürüdüm..Sultanahmet'e gittim. No thanks falan dedim birkaç kez...Halbuki bildiğin Türk'üm ama sırt çantam bi yabancı havası mı veriyordu ne? Neyse köfte-piyaz yedim.. Yürüdüm yürüdüm yürüdüm...

Bir Müze önünde durdum..Türk ve İslam Eserleri Müzesi...Meydan kalabalık gelince müze de kimse yoktur hem de serindir, hem de müze kartım var diye içeri girmiştim. Halbuki "Muhteşem Yüzyıl"'ın meşhur pargalısının sarayı imiş , çok ziyaretçisi olduğu bir güne denk gelmişim..İçeri girdim , ama kimse yok gibiydi..Toplasan 3 kişi .. Hiç ilgimi çekmeyen , ama her eserin altında yazan herşeyi okudum..Neden bu kadar az müzeye gittim şimdiye kadar dedim, bundan sonra daha çok gidicem..


Sonra Cizre kapısını gördüm , kocaman , upuzun..Kapı gibi adam dedikleri bu kapıdan mı geliyor ne , haşmetli...Çok görkemli bir kapı ama "kapı tokmağı" daha bir başka.
İnsan bir kapı tokmağına vurulurmuymuş..İki ejderha sanki ortaki aslanı koruyorlarmış...o aslan benmişim de ejderhalar annemle babammış .Esasen iki tokmaklı kapının tokmaklarından biri Berlin'e ya da Danimarka'ya kaçırılmış ..Diğerini de bana verseler , kendi kapıma assam , bir daha kimse bana zarar veremese istedim, hem de çok...


Müze çıkışında hediyelik eşya satan bir yer vardı, bu tokmağın anahtarlığı.. Aldım onu. Gerzek peluşlu anahtarlığımı çıkardım, ejderli aslanlı, anahtarlığımı kullanmaya başladım.
Benim yeni hayatıma alışırken, inançsızlıklarımdan  sonra yeni inançlarımın başlangıcıdır bu anahtarlık. Bundan sonra, kimse beni bu şekilde üzemeyecektir, inanıyorumdur.




Alıntıdır:
Cizre Ulu Camisi’nin ejder figürlü (Dragon) kapı tokmağı 1964 yılında Türk ve İslam Eserleri Müzesi’ne götürülmüştür. Kapı tokmağının diğer kolu daha önce Berlin Müzesi’ne kaçırılmıştır. Türk sanatı yönünden son derece önemli olan bu eseri Erdem Yücel yayınlamıştır:
Cizre Ulu Cami kapı tokmağında başları sağ ve sola dönük, ön ayakları ile birbirine bağlı iki ejder figürü esas kompozisyonu meydana getirmektedir. Ejderlerin vücutlarının orta kısımlarında birer düğüm, kuyruklarında da doğan veya kartala benzer başlar görülür. Ağızlar açık adeta gövdeyi ısırır durumdadır. Kulaklar sivri, gövdeler balıksırtı motiflidir.



XI.-XIII. Yüzyıl Anadolu Selçuklu sanatında buna benzer hayvan tasvirleri, ejder ve yılan figürleri çok sayıda kullanılmıştır. İslâm sanatında da ejder figürlerinin ayrı bir yeri vardır. Orta Çağ İslâm dünyasında ejderler kapı tokmağı ve hem de yapıyı her türlü kötülükten koruyan bir muhafız olarak düşünülmüştür. Bu motifin kaynağı Orta Asya Çin sanatı olup, buradan Sasani, İskit, Hun sanatına girmiş, on iki hayvanlı Türk takviminde yer almıştır.



Türk ve İslam Eserleri Müzesi’nde bulunan Cizre Ulu Camisi’nin kapı tokmağı Orta Asya, Selçuklu ejder figürlerinin tipik bir örneğidir



XI.-XIII. Yüzyıl Anadolu Selçuklu sanatında buna benzer hayvan tasvirleri, ejder ve yılan figürleri çok sayıda kullanılmıştır. İslâm sanatında da ejder figürlerinin ayrı bir yeri vardır. Orta Çağ İslâm dünyasında ejderler kapı tokmağı ve hem de yapıyı her türlü kötülükten koruyan bir muhafız olarak düşünülmüştür. Bu motifin kaynağı Orta Asya Çin sanatı olup, buradan Sasani, İskit, Hun sanatına girmiş, on iki hayvanlı Türk takviminde yer almıştır.


Türk ve İslam Eserleri Müzesi’nde bulunan Cizre Ulu Camisi’nin kapı tokmağı Orta Asya, Selçuklu ejder figürlerinin tipik bir örneğidir

XI.-XIII. Yüzyıl Anadolu Selçuklu sanatında buna benzer hayvan tasvirleri, ejder ve yılan figürleri çok sayıda kullanılmıştır. İslâm sanatında da ejder figürlerinin ayrı bir yeri vardır. Orta Çağ İslâm dünyasında ejderler kapı tokmağı ve hem de yapıyı her türlü kötülükten koruyan bir muhafız olarak düşünülmüştür. Bu motifin kaynağı Orta Asya Çin sanatı olup, buradan Sasani, İskit, Hun sanatına girmiş, on iki hayvanlı Türk takviminde yer almıştır.



Türk ve İslam Eserleri Müzesi’nde bulunan Cizre Ulu Camisi’nin kapı tokmağı Orta Asya, Selçuklu ejder figürlerinin tipik bir örneğidir.” 

2 yorum:

  1. Bazen geçirdiğimiz buhranlar,pervasızca bizi üzen insanlar bizi başka yollara sokuyor, mesala bende kitaplara gömülme ve kitap tutkusu böyle başladı ve kitapların bana açtığı kapılar inkar edilmeyecek kadar çok....olumsuz duygularla baş etmenin yolu ÖZ'ü beslemekle geçiyor. Müze gezmeyi bende istiyorum ama zamansızlık yada alışkanlık yok sanırım ya

    YanıtlaSil