19 Mart 2016 Cumartesi

TURKCELL-VODAFONE

18 yıllık Turkcell kullanıcısıydım.

Ben özgürüm diyordu Nil Karaibrahimgil.
Çok yere sponsor olurdu, ilginç ilginç. Konserler çok güzeldi.

Sonra kız çocuklarının okuması için bir projesi vardı ancak o projede reklamlara harcadığı para , çocuklar için harcadığı paradan çok daha fazlaydı, ama neyse dediydim.

60  liralık paketimi aşmışım. 259 TL fatura geldi. İtirazım , haksız olduğumla sonlandı. Neyse dediydim.

Ensar vakfına sponsor olmuş. Ensar vakfı kim bilmiyorum.  Çocuklar tecavüze uğramış. 10.000 .-TL verilen ailelerden çoğu şikayetini geri çekmiş. Öğretmen tutuklanmış.
Münferit bir olay diye düşünüyorlar sanırım Turkcell beyler..Bayan olamazlar çünkü..

Gittim, Vodafone'a geçtim. Son neden yüzünden.

Vodafone kim? Bilmiyorum. Beşiktaş'ın stadının adı olacağına göre iyidir. Çocukluğumun Fenerbahçesi geri gelene kadar Çarşı'lıyım.

Niye, çünkü ben özgürüm.





8 Mart 2016 Salı

Kadın

bu yazının ex ile alakası yoktur.

Yeni evliydik , 1 sene falan olmuştu. Yeni bir eve taşınmıştık. Ben hem çalışıyor hem master yapıyordum. Evin upuzun bir koridoru vardı.
Bir ucunda salon bir ucunda odalar.
Bir akşam Ex salonda maç izliyordu ,ben koridorun arka odasında ders çalışıyordum.
Sonra yattık , uyuduk.

Ertesi gün işten geldim. Ayakkabılarımı çıkarırken alt komşu geldi. 60 yaşlarında yalnız yaşayan bekar bir teyze.
Kızım siz ne yaptınız bütün akşam dedi.
Ben de ders çalıştım diye cevap verdim. Yaşım :23
Bir başladı söylenmeye, bütün akşam gece yarısına kadar bir oradan bir oraya koşturma sesleri gelmiş,  avizeleri sallanmış.
Ben teyzeye diyorum ki, valla koşmadık...

Ex geldi.

Ben ağlıyorum . Anlattım.
Neden ağlıyorum. Çünkü kendimi savunamadım, herhalde ondan, bilmiyorum.
İndi aşağıya , kusura bakmayın falan dedi, bi daha rahatsız olursanız bana söyleyin lütfen dedi.
Kadın içeri çağırdı Ex i , yarım saat sonra geldi.

Ex : bi daha açma kapıyı bu kadına, çok yalnız sanırım , ama kadınları sevmiyor galiba, sana takmış dedi.
Korktum ya ben o zaman.

Bu sabah, bu kadın düştü aklıma. 0 dan 15 yaşa kadar, bebeyken ergen olan insan , 23 - 38 yaşa kadar ne kadar değişebilirmiş ama ne kadar....

Şimdi alt katımda yine  yalnız yaşayan çok genç bir kadın var. Oğlan ve arkadaşları olunca değil alt katın, evin temelleri sarsılıyor.  Alt kalttan gelen bir tek şikayet yok.  Eve arkadaşlarını dolduruyor, canlı müzik , kahkahalar, ertesi gün kapının önündeki dağ çöpler.. Bi gün de gel komşu dese, demiyor işte...




7 Mart 2016 Pazartesi

Şans , Karma , kader , kısmet, kabullenme falan falan....

Bişeyi çok isteme dendi bize,

Tutturuk olma.

Bu o kadar çok işlemiş ki resmi, gayriresmi tüm ilişkilerde karşımıza çıkıyor.

Resmi bir konu da, bir okula, her kademesine, aynı konuyu aynı şekilde anlattım. Biri hak veriyor gibi oluyor, vazgeçiyor, diğeri tam ya sen de haklısın ama bacım elimden bişey gelmez tribine giriyor, tepeden gümbür gümbür biri bir yağdırıyor, tekrar pıssss....

Haklı olduğumu hepimiz biliyoruz ama bana çaktırmıyoruz, çünkü hiçbirimizin işine gelmiyor.

Hafta sonu oğlanı babasına gönderdikten sonra ,konuyla ilgili , ilgisiz bir çok yönetmelik okudum. Yönetmeliği çıkaran birim hakkında bilgi bulmaya çalıştım ve nihayet birimin tepesindeki adamı buldum.

Hafta başı oldu. Birim başını aradım. Dedim böyle böyle böyle..

Dedi hangi okul ,

Dedim bu,

Dedi Bekle bakiym .

Telin ucunda beni sallayacak eminim , bekliyorum.

Dedi ki şimdi x müdürlüğüne yazdım 2 saate hallolur.

Bu mu ?

Bu. 2 saate halloldu.

2 gün sonra okul beni aradı. Dedi biz hallettik o işi sizin istediğiniz gibi.

Dedim sağol ya.

Tutturacaksın arkadaş, tüm hakkını bilerek, öğrenerek, kazıyarak alacaksın, kendin için de , beben için de...