11 Nisan 2014 Cuma

Objektif olmak-Aldatılmayı haketmek..

Aldatılmak ne demek?
Hangi sebeple oluşmuş?
Karşılıklı tahrik var mı?
Hangi duygusal ihtiyaçtan doğdu?
Karşılıklı olarak düğümleri belirleyip çözmeye başlayınca , çözmek isteyince herçey unutulur...
Bir daha denesen , arada çocuk var vs. benzeri soru ve yorumları çok duydum

Herkes farklı şeyler yaşıyor. Ben kendi yaşadığımı anlatmaya çalışıyorum.

Eski kocam uslanmaz bir çapkın değildi. Ama bu onun bencil olmadığını göstermiyordu.
3 sene flörtten sonra evlendik. Çocuk evliliğin 5. senesinde doğdu.

- Çocuk olduktan sonra, çalışan anne olarak oldukça yoruldum.
- Ben kendi ailem için kocamdan herhangi bir talepte bulunmazken, o ailesi ile oturmak , ailesi ile tatil, ailesi ile yılbaşı vs. ısrarları beni bezdirdi. Ve bunlar çocuk doğduktan sonra oldu.
- Ev işlerine yetişemedim.
- İş yerine yetişemedim.
- Kendime yetişemedim.
- Eve haftada bir temizlik+ütü yapan kadın yüzünden kocayla, hayatımın en şiddetli kavgalarını ettim. Kavga nedenleri kadınların yaptığı işi beğenmemesi , bunun için beni suçlaması..Gömlek , pantolon ütüleri vs...
- Kocam ile ilgilenmedim.
Neden ilgilenmedim?
Çünkü çocuk doğduktan sonra, sanki yükü bahçede kedi beslemekten ibaretmiş gibi davrandı. Uykusuzluğum, işe geri dönmem, çocuğun tüm bakımı benim üzerimdeydi. Ve benim işyerim eve 1,5 saat mesafedeyken kendisininki 4 dakika mesafedeydi. İşten çıkınca sporunu yapardı, yüzmeye gider, eve aynı saatte girerdik. Evde yemek olmazdı. Dışardan sürekli birşeyler söylemek bir müddet sonra hiçte zevkli değildi.  Ben çocuğun ihtiyaçlarını karşılamakla meşguldüm. Birkaçkez hava almak için evden çıktığımda , eve döndüğümde çocuğu tv karşısında buldum.
Ben çok verici bir insanım. Paylaşmayı severim, parayı, bilgiyi, zamanı...Kocamla da severdim.
Ancak nankörlüğe , yalana maruz kaldığımda köprüleri atmakta bir sakınca görmem.

 Aldatmadan bir kademe önce konuşmak nasıl olur ki dersen şöyle oluyor
-Bak sen bana istediğim alakayı göstermiyorsun.  Fiziksel vs......Sadece para getiriyomuş gibi hissediyorum bu eve...Gömleklerim istediğim gibi ütelenmiyor vs vs vs...
-O kadar bencilsin ki , işten eve koştura koştura geliyorum. Çocuğumuzla ilgilemiyorum. Kaşlarımı bile iş yerindeki tuvalette alıyorum. Kendime vakit ayıramıyorum. Sen yardımcı ol, üzerimdeki yükü al biraz. İşin yakın, spora gideceğine eve gel yemek yap, ne dersin?
-Ya ben bu zamana kadar yemek yapmadım . Dolma mı yapıcam bu yaştan sonra
-Daha kolay birşeyler yap
-Dışardan yeriz. 

Yaşadığımız kültürde aldatma, kadın ve erkek için aynı anlamı ifade etseydi kendimi eleştirirdim.
Beni aldatmadan önce  ben  ondan uzaklaşmıştım. Çünkü bencilliği  "hayat müşterektir" ilkesinin dışındaydı.  O benden uzaklaşmıştı çünkü doğum öncesi konforunu ona vermiyordum.
Buna ister tahrik ister kolayına kaçmak ister ne derseniz deyin...

Çocuğuma aklıyla, ruhuyla sağlıklı bir anne olarak bakmak o kocayı boşamaktan geçiyor.

15 yorum:

  1. aldatılmayı haketmek gibi birşey olduğunu düşünmüyorum. Evet ilişkilerde ihmal gibi bir durum söz konusu olabilir, ama bu asla karşıdaki insana hormonlarını farklı yönlere çalıştırmak gibi bir hak vermez diye düşünüyorum. Tabiki bu benim düşüncem...
    Neyse olmuş, gitmiş, bitmiş.... Şimdi böyle mutlusun ya önemli olan o...
    Sevgiyle kal

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. doğum sonrası konforu bazı lükslerinden vazgeçerek niçin parayla satın almadınız? hep çözülebilecek sorunlarmış gibi duruyor. sadece senin kocan değil hiçbir koca evde yemek yapmıyor ya da evde kadın kadar çalışmıyor. bu sorunları çözmek de genelde kadına düşüyor.

      Sil
    2. "Hiçbir kocanın" evde yemek yapmıyor olması bizim eşlerimizin de sorumluluktan kaçması anlamına gelmez. Gerekirse yapacak. Evdeyim,çalışmıyorum çünkü çocuğumuza bakıyorum. Çok hareketli bir çocuk; eşim eve geldiğinde dur yapma demekten beynim üçte biri kadar kalıyor.Sabahları yada akşamları eşim ne kadar yorulursa yorulsun gerekirse sofrayı toplar,yemek yapar,bulaşıkları makinaya koyar yada makinayı boşaltır,gerekirse çamaşırları asar ama asla asla benim görevim bu kadardı deyip çekilmez. Sayın adsız. Kusura bakmayın ama erkeklere erkeklik zannettikleri o niteliksizlikleri hep sizin gibi kadınlar aşılıyor. Bunlar kişinin cinsiyetinden yada toplumsal rolunden değil, ne kadar bencil yada düşünceli olduğundan ileri gelen nitelikler.

      Sil
    3. o nitelikleri maalesef eşlerden çok önceleri anneleri aşılamış oluyor zaten...belli bir yaştan sonra insanları değiştirmek çok kolay olmuyor..bu nedenle evliliği yürütmek için hayatı kadınlara kolaylaştırmanın yollarını bulmak gerekiyor..

      objektif adsız

      Sil
    4. gayet de eşine yardım eden kocalar var, annesi onu el bebek gül bebek büyütmüş olsa da. ben de 27 yaşımda ayrı eve çıkana kadar yardım etme dışında doğru dürüst ev işine elimi sürmedim. tek çocuğum, kızım, annem kıyamadı hiç. e ben de evlensem beni de değiştiremeyecek bu adam öyle mi.

      "doğum sonrası konforu bazı lükslerinden vazgeçerek niçin parayla satın almadınız?"
      yazıyı nasıl okuyorsun bilmiyorum. adam spora gidiyor yüzmeye gidiyor bunlara para harcıyor. lükslerinden vazgeçmesi gereken birisi varsa o da bu adam. madem tutaydı adam gibi bi hizmetçi. ama yok, o lüksü kadın satın alacak, kadın fedakarlık yapacak. adam yine yüzmesine gidecek, ağzına dolmalar tıkıştırılacak. nereye kadar kendini objektif sanan adsız?

      bak bu kadın bunlar oldu diye boşanmadı anlamıyorsun sen. bunların SONU GELMİYOR diye boşandı. 15-20 sene sonrasını gördü. bu yazdıklarından ben de görüyorum sen görmüyorsun.

      kendi çocuğunu böyle bencil yetiştirmek istemediği için ayrıldı. ki bu bana kalırsa herşeyden önemli.

      bencil kocayı bilmem ama, bencil babayla yaşamanın ne olduğunu çooooooooookkk iyi bilirim. bu adamın 65 yaşındaki halini biliyorum. dipdiri bir adam, doğru dürüst hiçbir rahatsızlığı yok. ama kendinden 15 yaş küçük karısı, tansiyon, taşıkardı, tamamen sinirden kaynaklı göz felci. daha var içim kaldırmıyor saymaya. neredeyse ondan yaşlı gösteriyor.

      şimdi küfrettirmeden defol git.

      Sil
    5. eklemeyi unuttum.

      bu bahsedilen yıpranma yapılan işten dolayı olmuyor. karşındakinin umursamazlığı yüzünden oluyor. şimdi lafı başka yerlere çekersin diye ekliyorum. yoksa bencillikle uğraşan her kadın, geri dönüşü olmayan bir yolda olduğu için bıkıyor artık. karşıda kendisine değer veren, kendisiyle aynı çabayı gösteren bir adam olsa o işin 3-5 katını yapar kadın. fakat bu kadınlar ne geri dönüş alıyor, ne de yaptığı iş beğeniliyor.

      senin o "satın alsaydın" dediğin lüksü satın almış işte, ütüyü dışarı yaptırıyormuş mesela. e bak ne olmuş. beyfendi beğenmemiş. istediğin kadar kendini parçala, istediğin kadar "satın al" gene yaranamıyorsun gene yaranamıyorsun. satın alma gücü olmayan kadın ne yapsın yahu. eşiyle ilgili diğer konularını okursan, boşandıktan sonra çocuğun kıyafet rengine kadar "beğenmemesi" devam eden bir baba göreceksin. beğenmeyebilir, ama adam bunu azarlayarak söylüyor, berenin ponponunu hayvan gibi koparıyor. evlilik karşılıklı sevgi saygı olmadıkça yürüyebilen bir kurum değildir. yürütüyorum sananların sonunu biliyoruz. bak yukarda yazdım.

      Sil
  2. Adı Objektif olan adsız;
    doğum sonrası konforu bazı lükslerinden vazgeçerek niçin parayla satın almadınız? demişsin.
    Objektifliğin nerede? Kadının birden fazla lüksü olduğu varsayılarak objektif olunamaz.
    Ben çözülebilir gözüken sorunları kendimce çözmeye çalıştığımda yalnızca eleştiri aldım. Yapıcı olanlarından değil.
    "Evliliği yürütmek için hayatı kadınlara kolaylaştırmak" diye birşey yok. Evliliği yürütmek için kadınların daha fazla yıpranması var. Bazıları tercih ediyor bazıları ise tercih etmiyor.

    YanıtlaSil
  3. Ben bu adsızdan fena şüphelenmeye başladım. Aynı anlatmaya çalışıp anlatamadığımız, tüketen insan modeline mi benziyor ne :D

    YanıtlaSil
  4. Günaydın,
    ortalık yine karışmış,
    klavyenin azizliğine uğramışım maalesef, şimdi farkettim, tabiki doğrusu "doğum sonrası konforu bazı lükslerinizden vazgeçerek niçin parayla satın almadınız?" olacaktı... Ben de bir kadın olarak niçin kendi lüksümden vazgeçeyim?
    Yukarıda evde yemek olmamasından bahsedilmiş, eve her gün bir bakıcı/yardımcı gelebilir ve gündelik işleri halledebilirdi, onu kasdetmiştim.. Koca ütüyü beğenmiyorsa ve maddi sorun yoksa ütüler ütücüye verilebilirdi ne bileyim. Bu adamın uyuzlukları aralarındaki ilişki bozulduktan sonra ayyuka çıkmış görünüyor, yoksa böyle biri olsaydı blog yazarı arkadaşımız evlenmezdi bu adamla 3 yıllık flörtten sonra.. Yani başında alınmayan önlemler yüzünden karşılıklı toleranslar azalmış ve geri dönüşü olmayan bir yola girilmiş...bazen önlem almak sonradan düzeltmeye çalışmaktan çok daha önemli olabiliyor... işte bunları erkekler asla düşünmüyor.. çok yönlü/çok zamanlı düşünen kadın beynine kalıyor bu işler..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bu sayfadaki tüm adsızlar da benim bu arada, kadın önce kendini düşünecek, hayatını kolaylaştıracak, kendini düşünmeyeni kimse düşünmez..
      objektif adsız.

      Sil
    2. hayır üstte 23.11 ve 23.20 adsızları bu kendini objektif sanan adsız değildir. diğeridir. bu sayfada şu an 3 adsız vardır :)

      Sil
  5. Şimdi niyet olmayınca herşey bahane demiştim. Adam niyeti bozunca gözünün üzerinde kaş var bile der o yüzden huzursuzluk çıkarır. Ciddi ciddi der. Yaşadım ordan biliyorum.
    Saç rengim doğal bakır. ışıkta falan bayaa bayaa dikkat çeker. sevgili eski koca herşey mikkemmelken karısının saç rengiyle övünürdü. Tabi sonra niyet vınn lamaya dönünce "Cadı olduğun saç renginden belli" bile dedi.
    Yok doğum sonrası yardim, yok anlayış, yok ortak platform.
    Yalan dolan, oyun strateji sevmeyen doğal samimi kadina göre değil o işler. Geçin.
    Ay onca çaba niye bir de onu anlasam!!
    Bir tane adamı evde tutmaya. Peh!!

    YanıtlaSil
  6. canım daha önceki bir yazında annene enginar yapmadı istediğim yemeği yapmadı falan diye aldatma sebebi gösterdiğini yazmıştın ya. Şimdi iyice oturdu. :))

    YanıtlaSil
  7. Yurt dışında okudum, anne baba olan üniversite öğrencileri de vardı. O kadar güzel işbölümü yapıyorlardı ki, her konuda. Ama nedense bizim ülkemizde erkekler "paşa", kadınlar da hizmetçi. Böyle olmayı reddeden, daha farklı yetiştirilen kişiler de var elbet. Ama büyük çoğunluğun böyle olduğu aşikar. Ortada öyle bir kısır döngü var ki... Anneler ile oğulları arasında... Bir de en büyük zararı kadın yine kadına veriyor.

    YanıtlaSil