28 Mayıs 2015 Perşembe

Lambader ve Süperbekaranne

Çocukluğuma bir özlem sürekli var. Ama nedense bizim evde olmayan ama komşu evlerde olan adının yıllar sonra lambader olduğunu öğrendiğim ürün ile ilgili araştırmalar yaptım. 

Çok modern olanları var artık, çok soğuk ..

Ne ikea sı kaldı, ne gitti gidiyor.com u ...

İnstagramda çok meşhur/sosyetik  bir "junk"çı da gördüm. Bayıldım bayıldım, hemen fiyatını sordum, hemen cevap verdi, 950 TL dedi. Tişikkir idirim. deyip konuyu kapattım. 

Bir gün işten çıkıp ,kös kös eve giderken, eskicinin önünden geçerken , kafayı bi kaldırdım, aaaaa, lambaderin ayağı var, şapkasız. Ayağı da işlemeli falan yani baktım, çok güzel bir ahşap, 80 TL dedi, ama şapkası yok dedi, olsun ya dedim içimden , Derya Baykal girdi içime bir an.. Ben ucuz bir şapka bulup istediğim gibi yaparım. 

Eve getirdim, temizledim, duy ve kablosunu değiştirdim. şapkasız bile güzeldi. Sonra ikea dan düz bir şapka aldım, ahşabı çok güzeldi, şapkası düz olabilirdi. Gel zaman git zaman o şapka renksiz geldi. Tuhafiyeden abuk sabuk ponponlar, fırfırlar, adını bilmediğim bişeyler daha aldım. 
Aşağı yukarı şöyle bişey ;





Bir arkadaşım geldi kahvaltıya, oğlan babasındaydı. Ben de eşofmanlarla çok güzel bir kahvaltı masasında kendisini bekliyordum. 

Salona girer girmez lambadere baktı, bana baktı, bir kaçkez...

"Şu lambayla sokakta yanyana yürüsen , bu kokoşluğu ile ona talip çıkar sana bakan olmaz."

Mavi ekran.

24 Mayıs 2015 Pazar

Yaldur yuldur

Pek meşhur bir anne var blog yazan..

Buralar dutluk iken, Bloglar  bir revaçta iken okuyordum, ara sıra yazılarını paylaşanları görünce denk yine düşüyorum.
Görevli olduğum bir organizasyonda karşılaştık. Normal normal, herkes gibi, çocuğu herkesin çocuğu gibi...
Ertesi gün organizasyonda çocuğu ile ilgili hikaye yazmış, ay şöyle cinlik yapmış, böyle bıcırlık yapmış evladı...
Ayol hepimiz ordaydık be...Diğer tüm çocuklar gibiydi..ne bir eksik ne bir fazla...Yazının altındaki yorumları okudum, mikkemmel anne, çık ıkıllı çıcığı, ...organizasyondan organizasyona akan bir hayat...
Sonra , iki gün sonra kocasıyla birlikte gördüm, nası kavga ediyorlar, ikisi de sinirli sinirli yürüyorlar..Halbukim pek sorumlu bir karı koccaydılar..
Yok arkadaş yok..
Bi daha bana yakalanma, üzerim.


21 Mayıs 2015 Perşembe

Güzelin ölümü

Her gün kadına şiddet, cinayet, yaralamaya teşebbüs...her Allah ın günü.

Psikolojik şiddet devede kulak bize, işyerinde trafikte...

Artık çirkin bir kadın öldü mü , haberler okunmuyor bile, ama güzel suratlı olsun, günlerce konuşuluyor. ölüyoruz ikiyüzlülükten vıcıkvıcık.

Haberlerin altındaki yorumları okuyunca, "ama yazık pek güzelmiş" yorumları gırla..

Kadın olarak yorumumuz anca güzellik çemberinden geçerse ...

Erkek neden şiddet uyguluyor?  İşyerinde, okulunda, komşusunda, o kadar ezik , kompleksli büyüyor ki birlikte şanseseri olduğu kadının kaderine kadar s..kiyor. Boktan hayatının bütün acısını böyle çıkarıyor.

Ahlak seviyemiz, acıma seviyemizle eşitlendi artık. Tamız.

11 Mayıs 2015 Pazartesi

100 lira

Yoğun trafikte, orta yaşlarda bir kadın yanaştı , arabanın sağ ön camına ..Açtım, annesini gösterdi yolun kenarında acılar içinde kıvranan, kolunda diğer kızı olduğu tahmin ettiğim birinin desteğiyle zor ayakta duran.

-Hanımefendi, annem az önce kemoterapi aldı, otobüsten indik, şimdi fenalaştı, paramız yok, hastahaneye ......

Anne, kanser, kemoterapi,parasızlık,çaresizlik......

Çok yakından tanıdım bu grubu, cüzdanımda 150 tl vardı. 100 tl sini verdim, diğer 50 tl yi de verecektim ama, kadını utandırmak istemedim, sonuçta sadece taksi parası istiyordu.

100 tl verdim. Çok teşekkür etti , O da annesinin koluna girdi, taksi bakınmaya başladılar. Trafik açıldı.

Sonra hiç görülmeyecek bir yerde gördüm alt yola inince, 3 ü de gayet sağlıklı maşallah, yürüyorlar.

Sonra bir adam yanaştı,  "yahu bütün gün bu çayırda yatıyorlar, çok para vermedin işallaaa dedi.

Verdim la...
Çok para verdim.

65 yaşında bir teyzenin, 35 yaşında 2 kadınla birlikte yol kenarında tiyatro sahneleme kabiliyetine haiz olacağını 1 sn. bile düşünmedim.

Bunu kime anlatsam rahatlayamayadım.

Babam : "akıl parası" dedi.
"Ama senin vicdanına konuşmuş kadın, sen oğlanı okuldan alacak olmasaydın, kadınları hastaneye götürmeyi de teklif ederdin" dedi.

Ederdim.

Kadın kadın

Bir iş arkadaşımla öğlen yemeği yerken , arkadaşım arkadaşına rastladı. bıcır bıcır bir bayan. Evli . Kaynının bişeyinin düğünü varmış, eski elbisesini giymiş, fermuarı yardımsız kapatamamış, o da alışverişe çıkmış.
-Eşinden yardım isteseydin , eminim olurdu sana. dedim.

Bahsekonu bayan 34 beden , olsa olsa 34,5 olmuştur, ufak bir dürtmeyle içine giremeyeceği bir kıyafet olamaz.

Koca koca ela gözlerini daha da açtı;
- ayol dedi
-Ben hiç kocamın aklına "karım da kilo almaya başladı" karpuzunu düşürür müyüm? dedi

Ben de çekik sayılan gözlerimi açmaya çalıştım ama gözlerimde serinlik hissettim vazgeçtim hemen, ağzımı açtım şaşırmak için.

Kadınlık budur abi..Beni ve arkadaşlarımın %70 ini bir odaya koy 1 ay, bu öngörü aklımıza gelemez. Biz bilemedik.
-----
Ex Bu anneler gününde birlikte kahvaltı yapmayı, çayır ormana gitmeyi teklif etti.
"ben senin annen değilim" dedim.
Bana ilk anneler günümde bir çöp almayışı, tebrik etmeyişi üzerine "sen benim annem değilsin ki" deyişini kabul etmiştim oysa ki..Yaptığım sen de naz ben de kapris karşılığında "çocuk bakımı" ile ilgili bir kitap almıştı bana...
-----
Kadın var, kadın yok..

4 Mayıs 2015 Pazartesi

Ex'e mektup..

Hata yapıyorum.

Müdahalelerine maruz kalıyorum.

Su şişesi, ponpon, ayakkabı, kaban, yelek, pijama, çorap , seyredilen film, her şeye  yorum yapıyorsun. iyileştirme / iyilik adı altında... Sabırla dinliyorum , yapıyorum ya da yapmıyorum ya da kavga ediyorum.

Farkettim ki bu ; "Özgürlüğümü kısıtlıyor."

Eski koca, iyi baba, ellerim üstünde görüntüsü verme saplantın ve vicdanının tuhaf kırıntılarıyla özgürlüğümü kısıtlıyor , olamadığın aile babasının egosunu yaşamak istiyorsun.

Bu sene tatile gitmeyeceğiz , ex çekirdek aile olarak. Geçen senelerde ben izin vermemiştim ikinizin bir arada gitmesine. Tuhafça temmuz ayında 30 gün boyunca babada kalacak maddesinin etrafında kavga ettik , sene içinde 15 günde bir yerine haftada 2 gün görme şartıyla yer değiştirdik .Bu yaz gideceksiniz baba-oğul. Kıvranıyorsun ama  tatile geleyim diye, eşlik edeyim, oğlanın yemesi , paklanması, ilaçları, kremleri, şapkası, gözlüğü vs.vs....uğraşacak biri lazım. O uyuyunca , dışarıda hava alman gerekecek...Şimdi , benim de tatile gitmem için kaynıyorsun .

Neden yedin beni 2 yıl? Neden oğlunla tatile gitme özgürlüğünü elimden almış olduğumu söylemeden duramadın? Açıkça ikinizin eve 50 metre uzaklıktaki parkta bile yaşadığınız aksaklıkları örnek verdiğim halde, neden bu tatilleri senin ile tekrar birleşmek için kurguladığım iddasında bulundun?

Çok bencilsin.

O sırada kavga etmen makbuldü. Şimdi iyi geçinmen... Kimin için? Senin için elbette...

Senin başka bir insana dönüştüğünü anlamam zaman aldı bu benim sürecimdi.  Benim de başka bir insana dönüştüğümü anlamam zaman aldı. Şimdi sen kendi sürecini yaşıyorsun. Senin kadar kaba olmadığım için anlaman belki biraz daha zaman alacak.  Sonucu peşinen kabul edersen , hayat hepimiz için daha kolay olacak. Yok , her zamanki gibi yaşayarak öğrenicem , belki güclü, yoğun duygu ve düşüncelerimle değiştireceğim, yöneteceğim diyorsan;
Ellerini yıkadıktan sonra , dua etmezsin ama edermiş gibi aç, sağ olanın avucunu yala...